Yapılan bilimsel çalışmalar ışığında eğitim alanında da öğrencilere büyük katkıları olduğu anlaşılan satranç, 2005 yılından itibaren ülkemizde seçmeli ders olarak okutuluyor. Yurt çapında 1 milyonun üzerinde öğrenci, satranç dersleri ile hem eğleniyor hem de zihinsel açıdan kendilerini geliştiriyor.
1500 yıllık bir geçmişe sahip olan ve yıllar geçtikçe gelişim göstermeye devam eden satranç bir anlamda spor, bilim ve sanatın bir karışımı olarak kabul edilmektedir. Satranç disipline edilmesi gereken, ciddi antrenman programlarının uygulandığı bir spordur ve turnuva organizasyonları vardır. Dünya çapında yapılan turnuvaları organize eden Dünya Satranç Federasyonu FIDE'dir. Türkiye'deki yarışmalar ise Türkiye Satranç Federasyonu'nun (TSF) denetimiyle yapılır. Satranç sporcuları tüm diğer sporcular gibi maç öncesi hazırlık yaparlar ve kendilerine sporcu lisansı çıkartırlar , satranç bireysel bir spor olarak bilinmektedir fakat satranç ligi adı altında düzenlenen ve birçok kulübün öncülük ettiği takım maçları da yine Türkiye Satranç Federasyonu kontrolünde her sene düzenlenmektedir. Turnuvaya iyi hazırlanmak için bir çok hazırlık yapmak gerekmektedir. Bu hazırlık sadece satranç tahtası içinde kalmaz. Yarışma esnasında beynimizi en iyi şekilde kullanabilmemiz için vücudumuzun da onu en iyi şekilde desteklemesi gerekir. Bu sebeple iyi satranççılar her zaman fiziksel açıdan da hazırlık yapmak zorundadır.
Satranç aynı zamanda bir bilim olarak da kabul edilir. Satranç hakkında şu ana kadar yazılmış onbinlerce kitap bulunmakta. Bilim adamı nasıl gerçeğin ve keşfedilmeyenin peşinde koşuyorsa, satranç yazarları ve ustaları da satranç tahtasındaki en doğrunun ve başarıya götüren prensiplerin peşinde koşar, araştırır ve yazar.
Satranç aynı zamanda bir sanattır çünkü satranç tahtasında oynanmış bir oyun zihnin çizdiği bir tablodur. Nasıl bir tabloda tek başına anlam ifade etmeyen fırça darbeleri birleşip bir sanat eseri yaratabiliyorsa, insan zihninin yaratıcılığıyla hamleler bir zihnin çizdiği tablonun fırça darbeleri oluverir. Bir satranç oyununu inceleyen kişi ne kadar satrancın inceliklerine hakimse güzel oynanmış bir oyundaki zeka kıvraklığını bir sanat eseri gibi algılar ve o oyun bir sanat eserinin bıraktığı etkiyi yaratır.
"Satranç tahtası insan zihninin jimnastik salonudur." Pascal